17 Mayıs 2020 Pazar

FOTOĞRAF


                                                        LİGHTROOM
Fotoğraf ile daha fazla iç içe olan bir dünyadayız artık. İnsanlar gerek anı fotoğraflarını, gerekse gittikleri mekanlar, ilgilendikleri konular, paylaştıkları etkinlikler ile ilgili daha fazla fotoğraf çekiyorlar. Bu fotoğrafları daha sonra belirledikleri bir standart eşliğinde edit etmek, işaretlemek, belli klasörlere yerleştirmek, isimlerini düzenlemek ve hatta ileri düzey bazı müdahaleler yaparak tümden değiştirmek isteyebiliyorlar.
Adobe Lightroom programı işte fotoğrafçıların bu ortak ihtiyaçlarını en hızlı,pratik ve anlaşılabilir bir yöntemle algılayarak onlara bu konuda yardımcı oluyor.

Adobe Lightroom 7 ana panelden oluşmaktadır. Ancak bu paneller arasında çok hızlı geçiş sağlayabiliyorsunuz. Temel çıkış noktası hızlı olabilmek ve pek çok fotoğrafa, gerektiğinde aynı işlemleri, hızlıca uygulayabilmek. Bu panellerden en önemlisi olan 2 panelden bahsedeceğim.
1) Library Paneli:Bu Panel’de fotoğraflarımızı bilgisayarımıza aktarmak veya daha evvel bilgisayarımıza aktardığımız fotoğrafları import etmek, isimlerini düzenlemek, çeşitli etiketler koyarak sıralamalarını gerçekleştirmek, işlem oluştuktan sonra Collections’u kullanarak koleksiyon klasörleri yaratmak artık çok kolay.


2) Develop Paneli: Bu panelde fotoğraflarımızı hazırlarken ihtiyaç duyabileceğimiz keskinlik, pozlandırma, ışık, renk, saturasyon gibi temel ayarların yanında, bölgesel müdahalelerimize imkan sunacak Spot Removal, Graduated Filter, Radial filter, Adjustment Brush Tool gibi daha ileri düzey müdahale panelleri de bulunmakta. Ayrıca Lightroom’dan kolaylıkla Edit in Photoshop çıkışını kullanarak photoshop programına geçiş sağlayabilir ve geriye kalan düzenlemeleri eğer ihtiyaç duyarsak Adobe Photoshop’ta da devam edebiliriz.

Ayrıca Map, Book, Slideshow, Print ve Web panelleriyle ilgilenilen alanlarda çok hızlı ve çok kaliteli sonuçlara ulaşabiliriz.

Adobe Lightroom bize geniş ama aynı zamanda hızlı çalışabileceğimiz bir platform sunuyor. Fotoğraflarımıza her türlü müdahaleyi düzenli bir iş akışı ile yapabileceğimiz bir çalışma evreni inşa ediyor.

PHOTOSHOP



                  Adobe Photoshop Örnekleri

Photoshop’u benzersiz yapan şey, yeni konseptlere uyum sağlama yeteneği ve tasarımcılara her bir tasarımı muhteşem ve dijital sanat eseri yapmada yardımcı olacak özellikler sunma yeteneğidir. Adobe Creative Cloud’un piyasaya sürülmesiyle artık herkes ve herkes Photoshop’a çok makul bir aylık fiyatla erişebiliyor. Adobe Suite’in tamamını bile alabilirsiniz.


Ve eğer bu gerçekten senin kararınsa, bir çeşit yardıma ihtiyacın olacak. Bu genellikle, öğrenme eğrisinin öğreticiler arasında gezinmeyi ve pratik yapmayı, Photoshop CS6 özelliklerini anlama, benzersiz tasarım sonuçları elde etmeyi öğrenme ve Photoshop ile güzel sanatlar oluşturmak için kendi tekniklerinizi uygulama kadar ilerlemeyi içereceği anlamına gelir. Her gün web üzerinde Photoshop eğitimlerini arayan kişilerin sayısı şaşırtıcıdır.

Yalnızca en iyi Photoshop derslerinin merkezi bir konuma sahip olmanıza yardımcı olmak için kendimiz üstlendik. Yeni başlayanlar, fotoğrafçılar, deneyimli ve deneyimli PS kullanıcıları için, aynı zamanda en öne çıkan özelliklerden bazılarını açıklayan birçok bilgi makalesi için öğreticiler olacak. Ayrıca, video biçiminde bir ton öğretici sağlayan daha geniş kapsamlı kaynaklardan da söz edildiğinden emin olacağız. Bazen metin okumak sıkıcı olabilir, bu yüzden video çok yardımcı olur!

16 Mayıs 2020 Cumartesi

APPLE KURUCUSU



                       STEVEN PAUL JOBS KİMDİR?

Jobs, 24 Şubat 1955'te San Fransisco'da dünyaya geldi. Biyolojik ailesi ünlü dehayı Paul ve Clara Jobs çiftine evlatlık verdi. Kaliforniya Cupertino Lisesi'ne devam eden Steve, okul saatleri dışında Palo Alto'da bulunan Hewlett-Packard merkezindeki derslere katıldı. Kısa süre sonra aynı yerde yaz stajına kabul edildi ve henüz 16 yaşındayken Steve Wozniak ile birlikte çalışma fırsatı buldu. Lisenin ardından, Portland'daki Reed College'a kabul edildi ancak bir dönem sonra okulu bıraktı. Bir süre dışarından derslere katılan Jobs, zor şartlar altında yaşadı.



1974'te California'ya geri dönen Steve Jobs, Wozniak ile birlikte Homebrew Computer Club toplantılarına katılmaya başladı. Hindistan seyahatine para bulabilmek için bir süre oyun ve donanım üreticisi Atari'de teknisyen olarak çalıştı. Hindistan gezisinde de, sonradan ilk Apple çalışanı olacak Daneil Kottke, Jobs'a eşlik ediyordu. Atari'de eski işine geri dönen Steve, Breakout adlı oyun için bir devre kartı yapıyordu. Atari, kartın daha az yer kaplamasını sağlayacak kişiye her adım için 100 dolar ödül belirlemişti. Devre kartı tasarımı konusunda bilgisi olmayan Jobs, karttaki devre sayısını yüzde 50 oranında azaltmayı başaran arkadaşı Wozniak ile çalıştı.

APPLE 'LI STEVE JOBS'IN GARAJINDA YAPILDI

Jobs tasarım ve pazarlama, Wozniak ise teknik birikimlerini Homebrew Computer Club'taki tecrübeleriyle, Jobs'ın garajında Apple I adını verdikleri ev bilgisayarını ortaya çıkardılar. Sipariş usulü çalışan ikili Jobs ve Wozniak, aralarına Ronald Wayne'i de alarak 1976'da Apple adlı firmayı kurdu. Apple I, ilk kez Personal Computing Festival'da sergilendi. Apple'ın yükselişi ise Apple II ile başladı.

APPLE II, İLK KİTLESEL SATIŞ ÜRÜNÜ OLDU

Mike Markkula'ı yatırımcı olarak Apple'ın ortaklar arasında yer aldı.1978'de Mike Scott CEO olarak atandı. Apple II, West Coast Computer fuarında beklenmedik ilgiyle karşılaştı. Apple'ın kitlesel pazarlamayla satılan ilk ürünüydü. Jobs, 1983'te Pepsi-Cola yöneticisi John Sculley'i CEO olarak transfer etti. 1984'te Super Bowl finalinde gösterilen '1984' adlı reklam filmi bu değişimin ilk işaretlerini veriyordu.

APPLE'DAN KOVULDU

Jobs, 24 Ocak 1984'te ilk Macintosh kişisel bilgisayarı tanıttı. Mac'in tasarımına da Jef Raskin başladı ve gerisini Jobs tamamladı. Macintosh, dünyada grafik arayüz kullanan ilk kişisel bilgisayar oldu. Mac satışlarının 1984 sonlarına doğru düşüş yaşaması ve hedeflerin tutturulamaması, Jobs ile CEO Scully'nin arasını açtı. Böylelikle Scully, Mayıs 1985'te Jobs'ı Macintosh bölüm başkanlığından alarak firmadan kovdu.

Olayların akabinde Jobs, NeXT Computer'ı kurdu. Oldukça pahalı olan NeXT iş istasyonları, ileri teknolojiye sahipti ancak herkes ulaşamıyordu. Firma, IBM ile işbirliğine gitti. Jobs, 1986'da sonradan adı Pixar olarak değişecek olan The Graphics Group'u, Lucasfilm'den 10 milyon dolar ile satın aldı. Şirkette ilk iş olarak çalışanların yarısının işine son verdi, ellerindeki hisseleri geri satın aldı. Firma, Disney ile işbirliği içinde Toy Story, A Bug's Life, Toy Story 2, Monsters, Finding Nemo, Cars, Ratatouille, Wall-E, Up gibi pek çok projeye imza attı.

KOVULDUĞU ŞİRKETE CEO OLARAK GERİ DÖNDÜ

Aynı yıl, biyolojik anne babasıyla kız kardeşinin kimler olduğunu öğrenen Jobs, Apple'ın 1996'da NeXT'i satın alması ile eskiden kurucu ortak olduğu firmaya, 'gayrı resmi CEO danışmanı' olarak geri döndü. NeXT'e ait NeXTSTEP yazılımı, Mac OS X işletim sisteminin temelini oluşturdu. Steve Jobs'ın geri dönüşüyle Apple atılım yaptı ve iMac serisini başlatarak kişisel bilgisayar algısını bir kez daha değiştirdi. Jobs, 2000'de firmanın 'resmi' CEO'su oldu. Renkli iMac ile Power Mac G3 5 Ocak 1999'da tanıtıldı. Onu 2000'de Power Mac G4 Cube izledi. Ayrıca müzik piyasasında çığır açan kişisel dijital müzik çalar iPod'u tanıttı. iPod'ları 2002'de Windows uyumlu hale getiren Apple, iTunes Müzik Mağazası'nı açtı.

İPHONE İLE TELEFON SEKTÖRÜNE ADIM ATTI

Teknoloji devi Apple'ın yaratıcılarından Steve Jobs'a 2003 yılında pankras kanseri teşhisi konuldu. 2004'te ameliyat oldu. Pixar, 24 Ocak 2006'da Disney tarafından 7.4 milyar dolara satın alındı. Jobs, Pixar'daki en büyük kişisel hissedar olmaya hak kazandı. Mobil telefon ile uğraşma kararı alan Apple, iPhone'u 2007'de tanıttı.

Steve Jobs, 2009 başında sağlık nedenleriyle 6 ay işinden uzak kaldı ve karaciğer nakli ameliyatı geçirdi. Jobs, 2010 başında kişisel bilgisayar dünyasında büyük bir devrim olan iPad'i tanıttı. Hastalığı ilerlediği için Ağustos 2011'de Apple'ın CEO'luk koltuğunu Tim Cook'a devretti. 5 Ekim 2011 tarihinde ise Steve Jobs hayatını kaybetti

STAD TASARIM TARİHÇESİ

         ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU STADININ TARİHÇESİ




Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu, İstanbul Kadıköy'de bulunan, Fenerbahçe'nin maçlarını oynadığı stadyum. UEFA'nın 5 yıldızlı stadları arasındadır. 2008-09 UEFA Kupası final maçı, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda düzenlenecektir. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyum'u Türkiye'nin en teknolojik stadıdır. Ayrıca Aziz Yıldırım'ın önerisi üzerini Stada ısıtıcılar da eklenmiştir ve bu sayede yine Fenerbahçe Spor Kulübü bir ilke imza atmıştır.

1900'lerin başında Papazın Çayırı denen bu alanda, özellikle Moda civarında oturan İngiliz ve Rum gençleri maç yaparlardı.1908'de Union Club'ın Papazın Çayırı'nı kiralaması üzerine Union Club Sahası olarak anılmaya başlandı. Union Club döneminde zemini düzeltilerek, İngiltere'den getirilen özel çimlerle kaplandı ve 100 kişilik küçük bir tribün inşa edildi.1915'te Union Club adını İttihad Spor Kulübü'ne dönüştürdü ve saha bu adla anılmaya başlandı. 1924'te Taksim Stadı'nın açılmasından sonra giderek önemini kaybetti. 1929'da Fenerbahçe Spor Kulübü'ne kiralanınca adı Fenerbahçe Stadı olarak değiştirildi. Önce üstü ahşap, altı beton, 100 m²'lik ve 2,000 seyirci kapasiteli yeni tribünler inşa edildi, sonra karşısına 1,500 kişilik ikinci tribün yapıldı. 1932'de düzenlenerek yeniden açılan Fenerbahçe Stadyumu, aynı yıl 9,000 Lira (1,000 Reşat Altını) karşılığında Fenerbahçe Spor Kulübü'ne satıldı. 1940 Balkan Oyunları'na ev sahipliği yapan stadyum, 1947'de İnönü Stadı'nın açılmasıyla önemini kaybetmeye başladı. Fenerbahçe'nin 1949'dan sonra kullanmadığı stadta, 1950'lerin ortasına gelindiğinde artık yalnızca önemsiz semt maçları oynanıyordu. 1962'de stad, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne tanınacak 70 yıllık kullanma hakkı karşılığında Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne devredildi. 1965'te artık ihtiyaca cevap vermeyen stad yıkıldı ve 17 yıl süren bir inşa döneminden sonra, 19 Eylül 1982'de oynanan Fenerbahçe - Altay maçıyla hizmete açıldı.

Uzun seneler Fenerbahçe Stadı olarak anılan stad, Aziz Yıldırım başkanlığındaki yönetim tarafından, eski başkan Şükrü Saracoğlu'nun ismi verilerek Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu adını aldı.

19 Eylül 1982 tarihinde Altay maçıyla açılan stadın kapasitesini artıracak proje, Aziz Yıldırım'ın başkanlığı süresinde yaptırıldı. Bu projeye göre numaralı, maraton ve kale arkası tribünler yıkılarak yeniden yapıldı. Böylece eskiden 20.500 kişiye maç seyretme imkânı veren stadın kapasitesi de 51.509 seyirci alacak şekilde artırıldı.

2000 senesi itibariyle yapımına başlanan açık tribün inşaatları sonrasında stat kapasitesi artırıldı. Her iki açık tribün, 12.000 seyirci kapasitesine çıkartıldı. sezonunun açılış maçı İstanbulspor ile oynanırken, tamamlanan Migros Tribün'ün hizmete açılmasıyla kapasite 30.000 civarına çıkarılmış ve sezon içinde de diğer açık tribünün inşaatına başlanmıştı. 6 Mayıs 2001'de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla hizmete giren Telsim Tribün, seyirci kapasitesini de 42.000'e çıkarmıştı.
Maraton Tribün'ün yıkılmasıyla uzun süre alışılagelmiş tribün atmosferinden yoksun maçlar oynayan Fenerbahçe, bundan etkilendi. İnşaat hızla bitirildi, 16 Şubat 2002 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla açılan stadda, 45.000 civarında taraftar maçı izledi.



Mermer zemini, cam duvarları ile dikkat çeken tribünün içinde de iki kata açılan, 5.000 taraftar alacak kapasitede cafe, pub ve lokantalar yer alıyor. Soyunma, basın ve hakem odaları, yönetim ve toplantı salonları, 30 loca, yeni açılan Fenerium ve yine bu tribün altında yer alacak olan Fenerbahçe müzesi de, taraftara ev sahipliği yapıyor.

İnşaat sonrası, tüm tribünlerin üzeri özel çelik konstrüksiyonlarla tutturularak geçmiş senelerde sıkıntı yaratan ve seyircinin görüş açısını azaltan sütunlar tamamen kaldırıldı.

2002-2003 sezonunun ilk yarısında kale arkalarında tribünlerin üstü kapatıldı ve kapasite 45.755'e çıkartıldı. 2005 yılının Mart ayında numaralı tribün yıkılarak yerine 9 ayda yeni tribün yapıldı.

2006-2007 sezonunda ise ilk önce misafir takımın maçları izlediği tribünün yeri değiştirildi ve stada ısıtma sistemi eklendi.

2008 Mayıs ayında yapılması planlanan stad kapasitesinin artırılması stadın üstünün kapatılması sahanın ortasına skorbord koyulması islemi UEFA nın 2009 mayısında oynanacak UEFA kupası finalini düşünerek izin vermemesi sonucunda 2009 yılında yapılacak final maçının sonunda yapılmak üzere ertelenmiştir. .

* Toplam oturma kapasitesi: 50440

* Aydinlatma gücü: 1400 lux

* Çim saha boyutu: 105x68m

* Ev sahibi takimin 427 metrekare soyunma odasi

* Konuk takimin 286 metrekare soyunma odasi

* Hakemlerin 100 metrekare soyunma odasi (Bayan için) 40 metrekare

* Tuvalet: (Erkek) 5, (Kadin) 29

* Park sayisi: 10 (Otobüs) 200, (Araba) 1000

* Turnike sayisi: 6

* Dakikada kaç seyirci çikabilir: 9

* Ilk yardim odasi: 1

* Migros: 12.625

* Telsim: 12.552

* Maraton: 13.566

* Fenerium: 11.989 olmak üzere 50.509'a ulasti.

PS5 TASARIM

                   PLAYSTATİON 5 

Xbox Series X tasarımı ve birçok donanım özelliği belli olmasına rağmen rakibi Sony, yeni PlayStation hakkında henüz resmi bir açıklama yapmadı. 2020 yılı sonunda satışa başlaması beklenen Xbox Series X heyecanla beklense de, rakibi Sony PlayStation 5 tasarımı ve donanım özellikleri de bir o kadar merak ediliyor. Bugün çıkan konsept tasarımlarla da beklenene en yakın PlayStation 5 tasarımı belli oldu!

Beklenene en yakın Sony PlayStation 5 tasarımı belli oldu!


PlayStation 5’in en büyük rakibi olması beklenen Xbox Series X birçok özelliği ve tasarımıyla resmi olarak karşımıza çıksa da, uzun süredir Sony’den yeni oyun konsoluna dair herhangi bir açıklama gelmedi. The Last of Us Part II, Iron Man VR gibi oyunların da gecikmesiyle, Sony’nin PlayStation 5’i bu oyunlarla birlikte sunacağı iddiaları ortaya atılmaya başladı.

Tabii ki bu süreçte Sony yeni oyun konsolu hakkında herhangi bir şey açıklamadı. Fakat bugün şimdiye kadar ortaya çıkan sızıntıların ışığında PlayStation 5’in beklenene en yakın konsept tasarımları ortaya çıktı.

İsabetli sızıntılarıyla tanınan LetsGoDigital, render görüntüler için tasarımcı Snorey ile ortak bir çalışma yürüterek PlayStation 5’in beklenen kutu tasarımını ortaya çıkardı. Birçok farklı konsept tasarım garip şekillerden yararlanırken, en gerçekçi tasarım bu gibi duruyor. Daha önceki tasarımlarda Nintendo GameCube’den bile ilham alınan çizgiler görmüştük. Fakat bu tasarım PlayStation 4 slim’dan oldukça ilham almış ve geliştirilmiş bir versiyonu gibi duruyor.



Birçok sızıntı da cihazın PlayStation 4 Pro benzeri bir tasarımla geleceğine işaret ederken, konsept tasarımların beklenen tasarım olması da kuvvetli bir ihtimal haline geldi. Tabii ki bu süreçte Sony’nin resmi bir açıklama yapması da bekleniyor. PlayStation 5’in tanıtım tarihi de coronavirüs pandemisi nedeniyle bir süre daha gecikecek gibi duruyor. Tabii ki bu tasarımın yanı sıra daha önce çıkmış birçok konsept tasarım da mevcut. Örneklerinden birine aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz.

YAVUZ SULTAN SELİM

    YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ'NÜN TASARIMCISI


Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında İstanbul Boğaz’ı üzerinde yapılacak 3. Köprü’nün konsept tasarımı yapı mühendisi, “Fransız köprü üstadı” olarak nitelendirilen Michel Virlogeux ile İsviçreli Ti Engineering firması tarafından ortak olarak yapıldı.
Köprü tasarımı konusunda dünyanın en tecrübeli isimlerinin başında gelen Virlogeux’nun imzasını taşıyan önemli köprülerden bazıları: Portekiz’in başkenti Lizbon’daki Tejo Nehri’nin üzerinden geçen ve 17.2 kilometrelik uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun köprülerinden olan Vasco da Gama Köprüsü ve Fransa’da, yapıldığı 1 Ocak 1995’ten sonra dört yıl süreyle dünyanın en uzun asma köprüsü unvanının sahibi olan Seine Nehri üzerinde kurulu olan Normandiya Köprüsü’dür.


Yavuz Sultan Selim Köprüsü ya da Üçüncü Boğaz Köprüsü, İstanbul boğazının'nın Karadeniz'e bakan kuzey tarafında inşa edilen bir köprü. İsmi dokuzuncu Osmanlı padişahı ve ilk Osmanlı halifesi I.Selim'e ithafen verildi. Köprü güzergahı, Avrupa Yakası'nda Sarıyer'in Garipçe mahallesi ile Anadolu Yakasında Beykoz'un Poyrazköy semtinde yer almaktadır.

Köprü 59 metre genişliği ile dünyanın en geniş, 322 metre kule yüksekliği ile eğik askılı köprü sınıfında dünyanın en yüksek, tüm köprü sınıflarında ikinci en yüksek kulesine sahip asma köprüsü ve 1.408 metrelik ana açıklığı ile üzerinde raylı sistem bulunan en uzun, tüm asma köprüler arasında dokuzuncu en uzun orta açıklığa sahip asma köprüsüdür.Temeli Mayıs 2013'te atılmıştır ve 27 ayda ₺8,5 milyar lira harcanarak inşa edildikten sonra Ağustos 2016'da trafiğe açılmıştır.

FENERBAHÇE

                  FENERBAHÇE LOGOSU


Bugün yüzbinlerce göğsü süsleyen Fenerbahçe Kulüp Rozeti 1910 yılında, kulübümüzün 33 numaralı azası ve devrinin Penaltı Kralı olarak bilinen sol açık Topuz Hikmet tarafından çizildi. Rozetin klişesi o tarihlerde Manchester'de bulunan Tevfik Taşçı Bey'e yollandı. İlk rozetler 1910 yılında İngiltere'de yapılmıştır. Beş renkten oluşan rozette Fenerbahçe Spor Kulübü 1907 yazısını taşıyan beyaz çerçeve temizlik ve açık yürekliliğin , kırmızı ton sevgi ve bağlılığın ifadesi olup bayrağımızı sembolize eder. Ortada bulunan sarı lacivert kalp şeklindeki sarı, Fenerbahçe'ye duyulan gıpta ve kıskançlığı, lacivert ise soyluluğu tasvir eder. Bu iki renk arasından yükselen palamut dalı ise, Fenerbahçelilik'in kudret ve kuvvetinin ifadesidir. Yeşil renk ise yükselen bu kudret için başarının mukadder oluşunu gösterir.


Topuz Hikmet rozetimizin hikayesini şöyle anlatır :


Kulübümüzün rengi sarı-beyazdan sarı-laciverte çevrildikten sonra bu yeni renklerimizle bezenmiş bir rozet yaptırılması işi bahis mevzuu oldu. Arkadaşlarım bu rozetin çizilmesini bana bıraktılar.


İlk önce bayrağımızın renkleri kırmızı ile beyazı bir araya getirdim. Sonra kırmızı üzerine bir kalp şekli çizerek bunu sarı-laciverte boyadım ve üzerine de metanet, kuvvet ve sağlamlığın ifadesi olan meşe dalını resmettim. Beyaz kısma da kulübümüzün ismini ve tesis tarihini yazdım. Rozetimizi çizerken, ona şu manayı vermeye çalıştım; 'Kalpten gelen bir bağımlılıkla bu kulübe hizmet etmek'.


Çizdiğim şekil arkadaşlar tarafından beğenildi ve yeni rozetlerimiz o tarihlerde Manchester'da bulunan arkadaşımız Tevfik Haccar'ın delaletiyle orada yaptırıldı. Yeni harflerin kabulünden sonra aynı şekilde muhafaza edildi. Sadece 'Fenerbahçe Spor Kulübü - 1907' yazısı yeni harflerle tebdil olundu.

26 Nisan 2020 Pazar

3DS MAX



                                   3DS MAX NEDİR?

3D Studio Max programı, her türlü üç boyutlu modelin hazırlanması ve hareketli animasyonlarının hazırlanması için kullanılabilir. Animasyon ve film efekti hazırlamada etkin bir biçimde kullanılan 3ds Max programı Türkiye’de reklamcılık sektöründe de kendisine yer edinmiştir.
3ds Max, animasyon ve film efektlerinin hazırlanması konusunda profesyonel düzeyde  kullanılan bir programdır. 3ds Max programından sinema filmlerinin görsel efektlerinin hazırlanmasında da faydalanılır. Çok geniş kullanım alanına sahip olan bu program film ve animasyon sektörünün yanı sıra video oyunlarında da karakter ve çevre modellemeleri için sıklıkla kullanılır. 3ds Max, reklamcılık sektöründe kullanılan üç boyutlu maskotlar başta olmak üzere ülkemizde de yaygın olarak kullanılmaktadır.

3DS MAX NASIL KULLANILIR?

3ds Max programı, kullanım açısından sektörde kullanılan diğer programlarla benzerlik taşımaktadır. Oldukça detaylı bir kullanıma sahip olan bu program modelleme, materyal kaplama, ışıklandırma, kamera, animasyon hazırlama gibi çeşitli temel adımlarla kullanılabilir. 3ds Max kullanımında her bir aşama oldukça detaylı süreçler içerdiğinden büyük animasyon şirketlerinde her aşama için alanında uzmanlaşmış ekip üyeleri yer alabilir. Ülkemizde ise genellikle tasarımın her adımı tek bir kullanıcı tarafından yapılmaktadır.
Program temel olarak model hazırlanması, modelin ince detaylarının düzenlenmesi, meteryal kaplamasının seçilmesi, kamera ve ışıklandırmasının ayarlanması ve son olarak da render alınması adımları şeklinde kullanılır. 3ds Max programı ile 3D gerçekçi modeller hazırlanmasının yanı sıra hazırlanan modeller animasyona da dönüştürülebilir. Programda yer alan Character Studio özelliği sayesinde bir canlının hareketleri animasyon üzerinde taklit edilebilir.
3D Studio Max programı sahip olduğu bütünleşik eklentilerin yanı sıra üçüncü parti eklentileri de destekler. Autodesk tarafından geliştirilen eklentilerin dışında kullanıcılar kendi eklentilerini kolaylıkla geliştirip kullanabilirler, isterlerse diğer kullanıcılarla paylaşabilirler.

19 Nisan 2020 Pazar

GRAFİK TASARIM





                       GRAFİK TASARIMI


Geçmişten günümüze duvarlarda, kitaplarda, dergilerde, afişlerde, logolarda yazılı veya görsel olarak dikkatimizi çeken tasarımların aslında bir mesleğe ait olduğunu biliyor muydunuz? Severek yapılan her meslek gibi grafik tasarım mesleği de size her işinizde yenilikler katıyor hem de para kazandırıyor. Peki bu ‘grafik tasarım’ nedir? Grafik tasarım nereden doğdu? Bir grafik tasarım elemanı ne iş yapar? Grafik tasarımcının nitelikleri nelerdir? Ne kadar para kazanır? Gelin bunları hep birlikte keşif edelim :


Grafik tasarım ; bir iletiyi görsel ya da yazı yoluyla, belirlenen hedef kitleye ulaştırmak amacıyla yapılan görülebilir herhangi bir düzlemde, iki boyutlu veya üç boyutlu olarak yapılan logo, afiş, billboard, kitap, dergi, animasyon, film tasarımı, ambalaj gibi yaratıcılık gerektiren tasarımları oluşturan eğitin dalına grafik tasarım denir. Grafik tasarımın kendi içerisinde hizalama, denge (asimetrik veya simetrik), karşıtlık, vurgulama, hareket, oran, yakınlık, tekrarlama ve birlik gibi belli başlı sanatsal ölçütleri bulunmaktadır. Bir grafik tasarım oluşturulurken bu grafik tasarım ögelerine dikkat edilerek oluşturulmalıdır.





İnsanlık varolduğu andan itibaren sürekli bir iletişim ve kendini anlatma çabası içerisindedir. İlk olarak MÖ. 14,000’lerde mağara duvarlarına yapılan resimler ve İÖ. 4.yy ‘da yazının icadı iletişim dili olarak sayılmaktaydı ancak sonraları elyazması dini içerikli kitaplar yayınlandı. 1450 yılında Johann Gutenberg’in Avrupa’da hareketli matbaayı icat etmesi ile birlikte kitap yaygınlaşmaya başladı. O dönemlerde egemen olan entellektüel düşünce yapısı din olgusu tarafında oluşmaktaydı ve buna bağlı olarak ilk dağıtımı oluşturulan kitapları, dini kitaplar oluşturmaktaydı. Bu harf ve metin dizilimlerinden oluşan basılı yayınlar, grafik tasarımın pratiklerine adım atmaktaydı. Ancak grafik tasarımın temel çıkış noktası sanayileşmenin gerçekleşmesi, dünyanın küreselleşmeye ayak uydurması ve modern yaşama geçişle birlikte, fotoğraf makinesinin keşfi olarak gösterilebilir.

5 Nisan 2020 Pazar

AKİF KAYNAR



                             AKİF KAYNAR


Akif Kaynar 1988 yılında İstanbul'da doğdu. Çocukluğundan beri resme olan ilgisi, daha lisedeyken eğitim hayatına yön vermeye başladı. Lise eğitimini İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nde alan Kaynar, 2007 yılında Resim Bölümü'nden mezun oldu.

Bu süreçte resim yeteneğinin yanı sıra animasyon dünyasına ilgisini de keşfeden Akif Kaynar, yüksek öğrenimi için, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Animasyon Bölümü'nü tercih etti. 2013 yılında buradan mezun olduktan sonra, Resimli Film Animasyon Stüdyosu'nda; Konsept Tasarım, Animasyon Departmanı'nda çalıştı. Bu süreçte çeşitli karma sergilere katılmaya devam etti.

İstanbul'da yaşayan Akif Kaynar, freelance illüstratör ve animatör olarak çalışmalarını sürdürüyor.










Çalışmaları yüksek oranda ilgi duyulan tasarımcı benim dikkatımı çekti ve bu haftaki konumu bu şekilde yaptım.İçerikleri canlı ve net olan Akif Kaynar tasarım adına büyük bir adım atan kişi olabilir..

29 Mart 2020 Pazar

TASARIMA YÖN VEREN LUBALİN



                                                  HERB LUBALİN


Herb Lubalin için tasarımın babası desek yeridir.Logo tasarımlarında sembol ve şekiller yerine fontları özel olarak tasarlayarak oluşturan Lubalin bu konuda en önemli zan olarak bilinir. Eseri yıllarca konuşulan sanatçı kariyerinde sayfa tasarımlarıda yapmıştır. Aynı zaman Lubalin meşhur Avant Garde fontunun da yaratıcısıdır.1950"ler den 1960"a kadar görsel oyunlara kadar yapılan düzenlemeler New york'lu grafik tasarımcıların figüratif tipografiye ilgi duymalarına neden olmuştur. bu eğilim, bazen harfleri nesnel biçimlere dönüştürürken bazende nesneleri harfsel biçimlere çevirmiştir. Figüratif tipografi kullanımı sözcüğün anlamını görsel sözcüğün üstünde ifade edilmesidir. 

Bu tür düzenlemelerde tipografi, kazınarak, yırtılarak, çarpıtılarak, hatta titretilerek kavram ifade etmek ya da şaşırtıcı bir etki uyandırmak için kullanılmıştır. Bu eğilimin en üstün örneklerini veren ve “zamanın tipografik dehası” ünvanını alan tasarımcı Herb Lubalin’dir.

Yaptığı logolar ve tipografik tasarım ve buluşlarıyla ünlenen Herbert Lubalin 1918’de Amerika’da doğmuş, uzun süre sanat yönetmeni olarak reklamcılık sektöründe çalışmıştır. 1964-69 yılları arasında kendi stüdyosunu kuran Lubalin daha sonra Smith, Tom Carnase ve sonunda Alan Peckolic ile ortak olur. Lubalin’in başlangıçta bir dergi logosu olarak tasarladığı ‘Avant Garde’ daha sonra ortaklarıyla birlikte fotodizgi teknolojisi için bir fonta dönüştürülecektir. ITC kurulduktan sonra, bu dönemde Lubalin “U&lc” (Upper&Lowercase) adlı tipografi üzerine ender süreli yayınlardan birini çıkarmış, bu dergide döneminin birçok değerli tipografi ustasına yer vermiştir.

Eserleri ile bir çok ödül kazanan isim 1981 yılında hayatını kaybetti.